Aklından Bir Sayı Tut

12 Temmuz 2012 Perşembe

Öncelikle kitabın arka kapağındaki yazı ile başlamak istiyorum:

"Mark Mellery, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: "Aklından herhangi bir sayı tut - 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı." Mellery öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: "Sırlarını nasıl bildiğimi göreceksin. Küçük zarfı aç."

"Aldıklarını geri vereceksin
 Vermiş olduklarını aldığın zaman.
 Biliyorum ne düşündüğünü,
 Ne zaman uyuduğunu,
 Nereye gittiğini,
 Nereye gideceğini.
 Seninle bir randevumuz var,
 Bay 658."

Kitabı alıp, aa bu güzel bişeye benziyomuş dedirten ve beni öncelikli olarak okumaya teşvik eden, işte bu arka kapak yazısıydı. 

Bir çok kişi, kitabın girişinden sıkılmış ve kitabı okumayı bırakıp, daha sonra tekrardan başlamış. Kimisi de diyor ki, eğer ilk 80 sayfayı falan atlatabilirseniz, gerisi güzel geliyor. Bana sorarsanız ise, bence güzel bir girişi var. Ben sıkılmadan başladım, sıkılmadan bitirdim.

Konusu ilginç ama en başta sonunun saçma bir şekilde ya da çarpıcı olmayan fos bir biçimde olacağını düşündüm. Genelde böylesine çarpıcı ve meraklandırıcı konusu olan kitaplar, nedense sonunda adam gibi bir sonuç veremiyor. Girişi beğenmiştim, ancak kitabın ortalarına geldikçe iyice beğendim, ben bile gerildim olaydan. Bulmaca gibi, gizemlere birer birer anlam yüklendikçe kitabı daha çok sevdim. Yazarın "ilk kitabı" olmasına rağmen aldığı övgüleri hak ettiğine inanıyorum. Keza, gerçekten güzel bir iş çıkarmış, başarmış. Konu, kurgu ve anlatım insanda sürekli okuma isteği yaratıyor. Çerez bir kitap değil, gerçekten düşünülerek yazılmış, zekice bir konusu var. Kitabı okurken, gözümde canlanan sahnelerle sanki CSI:NY izliyormuş gibi oldum. (Ki en çok sevdiğim ve izlediğim dizilerden biridir.) CSI:NY fanlarının okurken keyif alacağını düşünüyorum.

Bu arka kapağı okuyan hemen hemen herkesin düşündüğü "658'i nasıl biliyor, sırrı ne ki?" sorusuna açıkcası dürüst olmak gerekirse, fantastik bir açıklama bekliyordum. (Hayal gücüm çok mu geniş anlamadım. :)) Ancak fantastik olmayan, gerçekçi bir açıklama getiriliyor ve vay anasını, hiç aklıma gelmemişti dedirtiyor. (Hayal gücüm yeteri kadar geniş değil sanırım :))

Son zamanlarda sıcaktan, gezmekten, genel muhasebe çalışmaktan, Yüksek Lisans kaydıyla uğraşmaktan, kitabı okumam biraz süre aldı. Ancak zamanım olsaydı, 2 günde falan bitirebilirdim. Kısacası, tavsiye ediyorum. Alın okuyun.

0 yorum:

Yorum Gönder