Klon

17 Temmuz 2012 Salı

Öncelikle gene kitabın arka kapağında yazan yazı ile başlamak istiyorum:

"Klonlama uzmanı Doktor Davis Moore'un on yedi yaşındaki kızı tecavüze uğrayıp acımasızca öldürülür. Olay hakkında soruşturma açılır; ancak bir sonuca varılmaz. Aylar sonra Moore kızının eşyalarını polisten geri alır ve bunların arasında kazayla tutulmuş, içinde katilin DNA'sı bulunan küçük bir şişeye rastlar. İşte o an Moore'un beynine korkunç bir düşünce saplanır: Belki kızını değil ama onu öldüren adamı klonlama olanağına sahiptir. Peki kızının katilinin gözlerinin içine bakmaya ne kadar dayanabilecektir?"

Arka kapaktaki bu yazıyı daha önceden okumasaydım, kitabı anlamakta şimdiye göre bayaa bir zorluk çekicek ve belki de kitabın ortalarına doğru da net olarak kavrayamamış olacaktım.

Kitabın başında konuya giriş yaparken biraz zorlandım. Geçici olduğunu düşünmüştüm ama bölümler arası geçişler de bana göre biraz sorunluydu. Bir bölümden diğerine geçtiğinde, e ne oldu şimdi, aradan kaç yıl geçmiş, şu an okuduğum bölüm kime göre anlatılıyor diye düşünmekten adapte olma sorunu yaşadım. Zamanla alıştım tabi bu duruma ama yine de tam olarak iyi diyemiyorum bölüm bağlantılarına.

Bir başka diyeceğim, New York Post'un kitap için yapmış olduğu "Bilimsel kibir, intikam ve tüm biçimleriyle aşırıcılık hakkında ders verir nitelikte bir hikaye." yorumuna %100 katıldığım olur. İntikam insanın gözünü ne kadar köreltebilir, kibir sizi ne hallere sokabilir, her şeyin çoğu zarardır lafı ne kadar doğru olabilir gibi sorulara kitap içinde oldukça yer verilmiş.

Kitabın en başında katilin kim olduğunu tahmin ettim ve bütün kitap boyunca da zaten öyle gitti. O yüzden de kitap boyunca pek fazla şaşırdığım bir şey olmadı. Ha sonunda çarpıcı bişey bekledim, hani oha falan dedirticek bişiler olucak diye bekledim. Evet, kitabın sonunda bir şey oldu ama öyle aaa hadi yaa, yuh, vay anasını falan diyebileceğim nitelikte olmadı.

Yazarın anlatımı bana biraz zoraki gibi geldi. Bazı yerlerde konu dışında o kadar çok detay verilmiş ki, sanki yazar kitabı uzatmak için bu kadar çok şey yazmış gibi hissettim. Ha okunmayacak kadar kötü bir kitap değil ama okuduğum en iyi kitaplardan da biri değildi. Tamam kabul çerez bir kitap değil, çok ağır bir kitap da değil ama ne biliyim ben aradığımı bulamadım.

0 yorum:

Yorum Gönder