Basketbolun B'sinden Anlamıyorum!

Bugün farkettim de ben gerçekten basketbolun B'sinden anlamıyorum.Bana o kadar uzak ki bırakın terimsel kelimeleri,oynanışından bile uzağım.

Hayatımda beden eğitimi derslerini hiç sevemedim zaten.Sporların genelinde de iyi değildim ondan olsa gerek.Takla atamazdım,hep yana doğru devrilirdim ya da kafamı yere koyunca başım dönerdi.Voleybol deseniz,boyum uzundu önde smaç basma pozisyonunda durur mal mal beklerdim,gerçi hiçbirimiz oynayamazdık bence.Biri topu atardı,şak yere düşerdi.Kimse karşılayamazdı.Ortada sıçan gibi oyunlarda atletik olmadığımdan olsa gerek,sürekli topa çarpardım.Top bana çarpmaz,ben ona çarpardım.Neyse işte,basketbol da başarısız olduğum alanlardan biriydi.

Basketbol benim için ortaokulda başladı.Yanlış bilmiyosam ya da hatırlamıyosam turnike atışı gibi bişey yapmaya çalışıyoduk.Topu sür sür,sonra sağ ayak,sol ayak,tekrar sağ ayak ve sıçra topu at.O kadar başarısızdım ki,bi kere daha en başında topu süremezdim.Topun sekmesi 2 sek sekten sonra dururdu.Saçlarımı o zaman sürekli at kuyruğu yaptığım için saçım bir sağa bir sola savrulur amele bir görüntü oluştururdum.Sonra topu sıçrayıp atarken top filenin yarım metre yakınından bile geçmezdi.O kadar beceriksizdim.Boyum uzundu,o kadar.Uzun ama işlevsiz :)) Sıra bana hiç gelmesin,o top elime hiç değmesin isterdim.O yüzden genelde babama izin kağıdı yazdırır,derslere girmezdim.

Basketbol benim için o turuncu topu karpuzlama atmaktan ibaret.Bilgisayar oyunu da vardı hatta hatırlıyorum.Bir basket potası,fare ile topu içinden geçiriyorsunuz.Mantığı olmayan bir oyun.

Ha bir de şey vardı :

"U a dev adam,12 dev adam
  U a dev adam,hey hey hey hey!"