Back To The Future

28 Ocak 2012 Cumartesi

Geçenlerde kankam ve bir kaç arkadaşla Cihangir'de bir cafe'de oturuyorduk. Muhabbet döndü dolaştı nerden nasıl geldi hatırlayamıyorum ama filmlerden ve dizilerden konuşulmaya başlandı. Hep sosyal olduğumu, film-dizi izlediğimi falan söylerken birden kendimi o ortamın içinde yabancı ve ezik hissettim. Ciddi söylüyorum çok kötü bir duyguydu. Bahsettikleri filmlere-dizilere kulak aşinalığım vardı ama bazılarını hiç izlememiştim ve bir fikrim yoktu. İstisnasız bir saat sadece oturup onları dinlemek zorunda kaldım. Arada benimde izlediğm filmlerden bahsediliyordu ama balık hafızalı ben geçen sene izlediğim filmlerin en can alıcı sahnelerini bile hatırlayamadığım için sesimi çıkaramadım.

Neyse allem ettim kallem ettim biraz da hırs ettim sanırım bu aralarda pek gece uyumak nasip olmadığı için kankamı D&R'a sürükleyip aldığım bir kaç filmi daha doğrusu bu filmler arasında bulunan geleceğe dönüş üçlemesini (back to the future -triology-) izleme fırsatı buldum. Bu üç filminde yönetmeni akademi ödüllü Robert ZEMECKIS olmakla beraber yapımcısı da yine akademi ödüllü Steven SPIELBERG.

Bana sorarsanız ben en çok ilk filmi beğendim. Laf aramızda zaten IMDB'de de en fazla puanı 1985 yapımı olan ilk fimi almış (8.4). Biraz duygusal olduğum için işin içine duygusallık girdi mi daha fazla çekiyor beni kendine film sanırım. Bu nedenle de ilk filmi daha çok sevdiğimi düşünüyorum.

İkinci film 1989 yılında çekilmiş ve IMDB'de 7.6 puan almış. Bu filmde nedense daha çok reklamlar gözüme battı. Pepsi, Nike gibi. Ama kesinlikle filmdeki Nike ayakkabıyı görmelisiniz, bence inanılmaz etkileyici. Bu part'ta 2015 yılından bahsediliyor ve inanılmaz şeyler ön görülüyor. Önümüzde 2015 yılına 4 seneden az kaldığı ve izlerken olabilitesi imkansız geldiği için bir
az hayal kırıklığı yaratıyor. Bir diğer etkilendiğim şey ise uçuç. Neden bahsettiğimi filmi izlemiş olanlar ya da bu yazıyı okuduktan sonra izleyecek olanlar anlayacaklardır.

Üçüncü ve son film ise 1990 yılında çekilmiş ve IMDB'den 7.2 puan almış. Vahşi batıda geçiyor film ve vahşi batı sevenlerin daha çok ilgisini çekebileceğini düşünüyorum. Bu bölümde de en çok hoşuma giden buharla uçan tren oldu. Beni en çok hayal kırıklığına uğratan ise doktor ile Clara'nın uçuçla uçuşuydu. İzleyin bakalım bana hak verirseniz yazımın altına yorumlarınızı bekliyorum. :))

Bu yazıyı yazmamın asıl nedeni aslında ikinci filmde yakaladığım bir hata. :)) Üstteki resimle alttaki resmi karşılaştırdığınızda bakalım hatayı bulabilecek misiniz? :)))

Bu üçlemeyi izlemeyenler varsa sinema tarihinde önemli yerlerden
birini tutan bu üçlemeyi izlemenizi tavsiye ederim...



2 yorum:

  1. 3k dedi ki...:

    Birinde ayakkabısı var,diğerinde yok? Bu mudur ? :))

  1. Homeless dedi ki...:

    ivet doğru tahmin.:)))

Yorum Gönder